Mim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Nisan 2015

Kendi Kendim(L)e Mim!

sümbül


Bu sabah annemin göz doktorundaki randevusu için erkenden çıktık, henüz haberleri izlememiş, dinlememiştim. Girdiğim marketteki tv,'de gördüm ki Kayahan'ı kaybetmişiz. Yıllardır birçok şarkısını severek dinlediğim bir sanatçıyı kaybetmiş olmanın üzüntüsünü yaşıyorum. Mekanı cennet olsun. Yakınlarının ve sevenlerinin başı sağ olsun. 


********


Bir kaç gün önce de Sosyal Medya Cafe'nin sahibi sevgili Sibel beni Kafa Dergi'ye ait sorularla mimlediğini haber verdi. 1-2 gün izin istemiştim o günlerde müsait değildim. Sürem doldu ve görevimi yerine getiriyorum:)) 


İsteyen herkes bu soruları (ya da bazılarını) cevaplayabilir, yorum kutusuna yazıp hepimizle paylaşabilir! İşte benim cevaplarım... 


Bilgisayarının masaüstündeki görüntü ne? 
Mavi bir fon.

Bir kafeye girdiğinde genellikle ne siparişi verirsin? 
Bu gittiğim kafeye göre değişir. Varsa çay. Uzun oturacaksam ardından bir de kahve:)

Google'da aradığın en son şey ne? 
Yemek tarifi aramıştım.

Mesajlaştığın ya da konuştuğun son insan kim? 
Kuzenime istediği bir numarayı mesaj olarak atmıştım. Mesajla pek işim olmuyor:)
En son az önce eşimle konuştum.  


Tiyatroya en son ne zaman gittin? 
Bu soruyu görünce ne kadar uzak kaldığımı farkettim belkide hayatımda en çok ara verdiğim dönem. 3 yıl önce Keşanlı Ali Destanı'na gitmiştim. Tiyatro dönüşü kötü bir olay oldu, annem kalp krizi geçirdi, hastaneye kaldırdık. Sonrasında açık kalp ameliyatı ve upuzun bir süreç... Çok şükür şimdilerde daha iyi.

Sinemaya en son ne zaman gittin? 
Sinema için de aynı şeyi söyleyebilirim, neredeyse ayda 2 kez gittiğimiz sinemaya en son kaç ay önce gittiğimi ve hangi filmi izlediğimi hatırlamıyorum:(

Hangi diziyi herkes izlemeli? 
Bence hiçbir dizi izlenmemeli. Zaman kaybından başka birşey değil. 

En son ne tür bir müzik dinledin? 
iTunes'u açtığımda karışık olarak her tür müziği dinlerim ama son aylarda sıklıkla Kayahan'ın En İyileri albümünü dinliyorum.

Seni en çok ne çıldırtır?
Saygısızlık, iki yüzlülük, fazla merak vs. vs. vs. 

Ne zaman uyanırsın? 
Genelde erken uyanırım. Çok nadirdir öğlene kadar uyuduğum. Sevmem fazla uyumayı.

Yıl içindeki en favori günün hangisi? 
Keyifle ve sağlıkla geçen her gün favoridir benim için:)

İnternetteki ilk adın neydi? 
Nagihane olarak bir blog açmıştım. Kısa süre kapatıp asortik olarak blog açtım fakat kimliğim hep açıktır. O kadar gizemli olmaya gerek yok:)

Favori emojin hangisi? 
Smile tabiki:)))

Birini seç: Kedi mi köpek mi? 
Köpek. 

Kuzey mi güney mi?
Güney.

İstanbul'la ilgili sevmediğin bir şey? 
Trafik, düzensizlik ve kalabalık.

İstanbul'da en çok sevdiğin üç semt? 
4 yıl yaşamış olmama rağmen her semtini bilmiyorum tabiki ama Göksu, Bakırköy'ün bazı yerleri, Taksim ve ara sokaklarını seviyorum.

Kafanda genel olarak ne olur? 
Duruma göre herşey olabilir, hiç durmaz o kafa hep dolu, dolu fikirler düşünceler, yapılacaklar, yapmak istenenler gibi...

Komedi mi dram mı?
Komedi de, dram da. Ama kaliteli olanından tabiki:) 

Çay mı kahve mi? 
Çay (genelde bitki çayları, en çokda yeşilçay) birkaç yıl öncesine kadar içtiğim kahve sayılıdır. Şimdilede hergün mutlaka bir kahve, bazen iki kahve bile içtiğim oluyor:)) Bazen durumu abartıyorum sanırım.

Bu soruları cevaplamadan önce ne yapıyordun?
Annemle dr.a gittik, kontrolümüz bitince, hastane karşısındaki çay bahçesinde oturup bir çay içtik. Geziyordum yani:))

Bu soruları cevapladıktan sonra ne yapacaksın? 
Biraz dinlendikten sonra hobilerimle ilgileneceğim.

Son olarak: 
Bir sırrını paylaş. Peki hemen paylaşayım:)))


Çok teşekkür ederim Sosyal Medya Kafe sahibi sevgili Sibel'e.

İsim belirtmem gerekiyorsa;

SmilenaworldMutluellerNilgün Erzik,  İfyouwanttobeAlanay Mim zincirine katılır mısınız acaba?? :)) Şimdiden çok çok teşekekür ederim. 

Herkese mutlu, huzurlu, keyifli günler diliyorum...



5 Ekim 2012

*Uuuu Mimlendim Beybi!

Birkaç gün önce sevgili Semi (mutlueller) beni mimlemiş. Mimin asıl sahibi MrE.  Teşekkür ediyorum kendisine de:) 
Ama değişik bir mim, yaratıcılığımı zorladım ve bilmediğim bir konu hakkında uğraş vermek zorunda kaldım, ama çok keyifliydi. Daha fazla vakit ayırmak isterdim. İki gündür yaptığım halde oda tasarımımı yayınlayamadım yoğunluktan. (İşyerinde bir haftada iki arkadaşımızın ayrılması sebebiyle departmanda tek kalmış bulunuyorum. Anlayacağınız çok çok yoğunum gerçekten).


Hayal Evimizi-Odamızı-Mekanımızı Tasarlıyoruz!

Bundan önce de çok mim aldım fakat hep bir şekilde yoğunluktan ertelemek durumunda kaldım veya hiç yapamadım. Mimleyen ve geri dönemediğim arkadaşlarımdan beni affetmelerini rica ediyorum. Lütfen bana kırılmayın olur mu??

Öncelikle şu linke http://www.homestyler.com/designer klayın, sonrasında da herhangi bir fikriniz yoksa bile araştırarak hayal evinizi, odanızı tasarlayın.
İçime mimar kaçmış gibi, nasıl uğraş verdim kısa sürede anlatamam. Aslında daha çok yapmak istediklerim vardı ama vakitsizlik işte:( 
Çok seçenek var, bilmediğim için araştırmam lazım ama zaman yok. Eksik kaldı birşeyler ama olsun fena olmadı ilk deneme için sanırım:))
Ama ilerleyen zamanlarda daha güzel oda düzenlemeleri yapacağımdan kuşkum yok:)
Değil bir oda, bir ev tasarlamak isterdim. Bunun için herhangi bir mim almadıysanız bile deneyin derim. Çok keyifli...

Benimki sade bir oturma odası oldu:))


Görsellerin üzerine tıklarsanız büyük olarak görebilirsiniz...


Odamın 2D hali:)


Odamın 3D halleri:)





Herşeye rağmen, beni mimleyipte, mimlerini yanıtlayamadığım sevgili deniz ve selma'yı mimliyorum ben de:)) Beni kırmazsınız değil mi?? Çok ilginç, alanlarınızın dışında bir uğraş olacak. Bolca vaktiniz varsa 'hayal evi'nizi tasarlayın derim:)

* Konu başlığı gelenek sanırım, ben de semi'den çaldım:)))


Herkese çok güzel bir gün ve hafta sonu diliyorum...



18 Haziran 2012

Bir Çiçek, Bir Mim...

İnsan değişir mi? "Yedisinde neyse, yetmişinde de odur" derler. Öyle değil işte. Ben değiştim mesela. Ben önceleri hiç çiçek büyütmemiştim, kimseden çiçek isteyip, ekimemiştim, gidip almamıştım. En fazla sulanması gerekiyorsa, ki onu da ben takip etmezdim, söylerlerse sulardım. Çiçeklerle konuşan (bu durum bana tuhaf gelirdi) ablamı görünce nasıl bir duygu derdim kendi kendime. 
Değiştim ben artık çiçeklerim var konuştuğum, sevdiğim, sevindiğim.




Ortanca çiçeğimi geçenyıl İstanbul'dan getirmişti annem-babam (eşimin anne babası). Daha küçücüktü iki tane çiçeği olmuştu. Bu yıl hala küçük ama üzerinde beş tane çiçeği oldu. Üçtanesini kesip vazoya koyarak rahat ettirdim, ben de ayrıca keyfini çıkarıyorum:) Hatta dün bir tanesini güzel bir arajman yapıp babama hediye ettim. Babacım kendim yetiştirdiğim çiçeğimle babalar gününü kutluyorum deyip elini öptüm. O mutlu, ben mutlu, daha ne olsun.























Annemin (kayınvalidem) hediyesi olan porselen çaydanlığa koydum, çok güzel oldu. Galiba vazo olarak kullanacağım:)



İşte böyle çiçek sevdam. Sırada daha birkaç çiçek daha var. Hepsini ayrı ayrı yayınlamak istiyorum. Herbirinin sevgisi bambaşka. 
İnsan değişirmiş, değişmesi gerekiyormuş böyle güzellikleri yaşamak için.


❤ ❤ ❤ 


Ve bir mim: 

Takıntıların var mı yoksa kim takar takıntıları sallamışım dünyayı modunda mı yaşarsın hayatı..

Takıntılarım var elbette olmaz olur mu?

Tasarımcıyım ve yaptığım işe uygun fontu, puntoyu bulmadan, işte budur demeden işe başlamam. Bu konuyu sallamam...

Evden çıkarken anahtarın elimde olmasına özellikle dikkat ederim. 

Sağ ayağımla çıkar, sağ ayağımla girerim. (bu biraz inaç biraz takıntı sanırım)

Toplu taşıma araçlarına binerken, para veya kartımı elimde tutar, binince aramam. Arayanlara sinir olurum. (takıntı mı, asabiyet mi bilmiyorum)

Ütünün fişini çekmiş miydim, çekmemiş miydin yanılgısını ortadan kaldırmak için, işi bittiğinde ütüyü odanın bir başka tarafına koyarım ki aklım orada kalmasın. (bu takıntı işinize yarayan bir püf noktası bile olabilir, özellikle tavsiye ederim)

Çift sayıyla hiçbirşeyden arajman yapmam. Bu genellikle çiçek olur. Yapanlara sinir olurum. Birçok kişinin bunu bilmediğini farkettim. Hemen uyarırım. Dikkat edin çiçekçiler hiçbir zaman iki tane gülden arajman yapmaz 1-3-5-7 gibidir... Bilmeyenle varsa bundan sonra dikkat edin lütfen... Fena takarım, sallamam bu durumu:)

Bu ve şu anda aklıma gelmeyen birçok şeye takabilirim. Ama eskisi kadar takıntılı değilim sanırım biraz törpülendim, sakin bir insan oldum:))

Teşekkürler deeptone, biraz takıntılı, biraz asabi olduğumu böylece herkese ilan ettik sayende:))



❤ ❤ ❤ 

Sanki yazmayı unuttuğum birşeyler var gibi ama hatırlayamadım:)


Evet hatırladım ve yazıyorum. 17 Haziran 2011 Pazar günkü Bursa Olay Gazetesi'nde Bursalı Bloggerlar'ın buluşma haberi yayınlandı. Bilginiz olsun arkadaşlar, isteyene bir gazete fazla var verebilirim. 


❤ ❤ ❤ 

Bugün değil ama ilerleyen günlerde yazacağım konular şöyle... Girit Kabağı dolma, süpangle (ev yapımı), keçe evlerim, çiçeklerim, (DIY) geridönüşüm poşetliğim, sarı noktalı saksım ve daha neler neler...


Herkese güzel bir hafta diliyorum...