27 Temmuz 2011

Keçe Çantam

Eveeeeet ve nihayet görücüye çıkıyor çantam. Bitireli herhalde 2 ay falan olmuştur. Anca yayına hazırlayabildim, tembelmiyim, neyim:))
Evdeki malzemeleri görünce bunlar bitene kadar hiçbirşey almak yok diyordum ilk başlarda. Birsürü, kumaş, dantel, oya, boncuk, deri ip, fisto, v.s. 
Keçeden de birşeyler yapmak istiyordum ama tuttum kendimi, almadım.
Benim canım annem "kızım, uğradığım dükkanda iki renk kalmıştı, onlarıda ben aldım. Benden önce giden bayan ne var ne yoksa hepsini almış:)) ben de şimdilik kalan iki taneyi aldım. Bir sonraki çarşıya çıktığımda değişik renklerini alırım diyerek kırmızı ve yeşil keçeyi verdi. Ah benim sevgili annecim, canım annecim. Diyebilirsiniz ne var yani anne gitmiş kızına keçe almış, ama O yetmişli yaşlarını süren bir anne, çok genç değil maalesef:(
O kadar mutlu oluyor ki birşeyler yaptığımı görünce. Bende yaptıklarımı gösterirken tabiki. O beni şımartıyor, ben de bir şımarıyorum, bir şımarıyorum görmeyin gitsin:)) Zaten serde bir şımarıklık var, sözkonusu kişi anne olunca tavan yapıyor:))
Yine konu gitti nerelere... Hemen toparlayalım:)

Artık iki renk keçem vardı gidip birkaç renkte ben aldım ve daha önceden evde olan hakiki keçeden bir çanta yapmaya başladım. Bulaştım keçe işine yani:)Deliklerini delmek için babamdan kemer delgeçini de aldım. İşte böyle birşey çıktı ortaya. Çantanın saplarını bir tarafı ince, bir tarafı kalın kestim, orijinal birşey olsun istedim, oldu:) Kullanışlı olur mu diye düşündüm ama, düşünmeye gerek yokmuş, gayet kullanışlı oldu. İçine astar bile yaptım, görüldüğü üzere elle diktim, astarına cep bile yaptım. Daha ne olsun:))
Sonra silikon tabancam yoktu, onu da hemen aldım ve yuvarlak keçeleri silikonla yapıştırdım.
Yaptım ve keyifle kullanıyorum. 
Çantanın çekimlerini daha farklı yapmak isterdim ama fırsatım olmadı. Dış mekan çekimi isterdim mesela. Neyse...
Keçe çantamın hikayesi de böyle birşey işte...





Çantası koluna, herkes yoluna:))




Umarım herkes çok beğenir ve yorum yapar:)))



23 Temmuz 2011

Rengarenk Kavanozlarım

Boya, boncuk, oya elime geçen birçok malzemeyi kullanarak yaptığım boyama-süsleme çalışmalarımdan birkaçı...
Soldan ikinci ambalaj kutusundan bu şekle geri dönüştü ve en eski iş arkadaşım sevgili Ayfer Hanım'a hediye edildi. Diğerlerini evde kullanıyorum. Çok cici oldular, rengarenkler...
Soldan üçüncü kavanozda kullanılan malzeme Ikea'dan aldığım kağıt kalıplar, deseni güzeldi, kullandım:)) Ayrıca onu boncuklu oya ile süsledim. Çok asortik oldu:))








14 Temmuz 2011

Kutu Boyama

Pek tüketmediğim abur cubur kutularını atacakken aldım yeğenimden. 
Resimleri Dekupaj Resimleri blogundan ve alttaki linkten bulabilirsiniz, çünkü çok genç kızlar linki var:))


Uyguladım, hatta bittikten sonra tül parçasını üstüne koyup gelişigüzel pembeye boyadım, dokular hoşuma gidiyor.
Her amaca uygun olarak kullanılabilir. Ben şu anda mutfakta kullanıyorum.



Bu kutunun her iki tarafına uygulama yaptım farklı resimlerle.


Ben bu kutuyu beğendim ya siz!!!

12 Temmuz 2011

... Ve Tatil Bitti

güzeldi tatil, 
güneş, deniz, kum...
ayvalık, sarımsaklı plajı, cunda...
evlilik yıldönümümüzde tatil dönemine denk geldi. 
cunda'yı tercih ettik 4. yılımızı kutlarken.
işimizin başındayız artık.
herkes için güzel bir yaz ve güzel bir tatil diliyorum.







29 Haziran 2011

Bloghocam Sağolsun

Uzun zamandan beri blogumdaki aksaklıkla uğraşıyordum, blogger arkadaşlardan 2-3 kişiye sordum ne yaptıysam/yaptıysak olmadı. Geçen akşam yine neler olup bitmiş diye bloglar arası gezinirken farkettim, http://bloghocam.blogspot.com/'u. Çok geç saatti, üstüne bir de Simav'daki depremin etkisiyle sarsılınca korktum, bıraktım internette dolaşmayı:))Ertesi gün bloghocam'a gönderdiğim maile hemen cevap geldi ve birkaç maille sorunumu giderdi, sağolsun.




Yeni bir blog, fakat içinde herkesin faydalanabileceği bilgilerle dolu, hatta dopdolu. 

Yardımlarından dolayı bloghocam'a çok teşekkür ediyorum ve blog camiasına hoşgeldin diyorum.




14 Haziran 2011

Türk Motifi Kına/Elvan Sanat Atölyesi

Sevgili arkadaşım, Kültür Bakanlığı Sanatçısı Elvan'ın elime uyguladığı Türk Motifi küçücük bir tasarım. Çok daha güzelleri var.

Hatta Bursa'da olanların gidip görmelerini öneririm. Çok güzel bir yerde, buram buram tarihi içerisinde barındıran Balibey Han'da.

Geleneksel Türk Süsleme Sanatları, Tezhib-Ebru-Çini ve Türk Motifleri ile Kına çalışmaları da burada. Kurs imkanı da var meraklılarına. 
http://elvansanat.com'dan her türlü bilgiye ulaşabilirsiniz.

Bu da sevgili arkadaşımın elime uyguladığı Türk motifi kına...


7 Haziran 2011

ASORTİK KOLYEM -1-

Keçe üzerine boncuklar, dantel ve kumaş çiçekler kullanarak yaptığım asortik kolyem:)




30 Mayıs 2011

Deniz Mahsulleri Hediyelerim ve Çerçeve

Denizi özledim sanırım...
Uzun zaman oldu elimdeydi bunlar. Ama gözönünde olmalıydılar, her an görmeliydim.

Kayınpederimin getirdiği deniz atı, deniz yıldızları ve sevgili nesly'nin, Amerika'dan, okyanusun kıyısından toplayıp gönderdiği pırıl pırıl parlayan taşları bir araya getirebildim nihayet. Küçücük çerçeve içine marmara denizi ve okyanusu sığdırmaya çalıştım:))
Çerçeveyi yıllar önce Özdilek'ten almıştım, içine dantel kullandım, biraz da deniz havası yansıtabilmek için bir iki fırça darbesiyle renklendirdim. Şirin ve şık oldu.




Ve duvarda yine arkadaşım sevgili Hasibe'nin eşi Hüseyin'in Barcelona'dan getirdiği hediyenin yanında yerini alır.


Hediyeler için teşekkürler babama, Hüseyin'e ve Nesly'ye...




10 Mayıs 2011

Pırasalı Tuzlu Kek

Yıllar önce iş arkadaşlarımızdan Pelin'in sık sık yapıp işyerine de getirdiği bir börek. O zamanlar keyifle tüketiyorduk. Ama yemek yapmakla ilgili bir merakım olmadığı için aldığım tarifi bir kere bile yapamadan kaybettim. Hiçbirşey hatırlamıyordum ve aradan yaklaşık 13 yıl geçti. Uzunca bir süredir düşünüyorum nasıl yapılabilir diye. İnternetten aradım, pırasalı börek deyince hep bildiğimiz klasik, yufkalarla yapılan böreklerden buldum. Ben onu zaten yapıyorum, sık sık:)) Bilmediğimi arıyordum fakat bulamadım. Geçen akşam herşeye rağmen denemeye karar verdim. Ölçüler ve malzeme tamamen uydurma, hiçbirşey de olmayabilirdi:)) Ve yaptım gayet başarılıydı. Hatta ertesi gün İstanbul'dan gelecek olan eşimin ailesi için de birazcık ayırabildim. Tadına baktılar çok beğendiler. Hemen pazar sabahı kalktım ve tekrar yaptım. Kayınvalidem içine karabiber veya arzuya göre pul biber konulabileceğini söyledi. Ama ben şimdilik sade yaptım.
Bu sefer kendimce belirlediğim ölçüleri 2 katına çıkardım ve bolca olmasını sağladım. Gayet güzel oldu. Ben bile kendime şaşırdım;))) Hem çok basit, hem de çok lezzetli. Kısacası sonuç harika...
Bu arada böreği yaparken (hala bir börek diyorum, bir kek) ismiyle ilgili takıldığımı söyledim anneme, börek gibi de değil bu, hatta aradığımda bile bulamadım internette dedim. Bunun adı ne olabilir ki dediğimde, kek diyebilirsin dedi, tuzlu kek diyebilirsin dedi. Ve ben de Pırasalı Tuzlu Kek olarak adlandırdım. Evet evet en uygunu bu oldu.
Bu yazıyı yayına hazırlaya kadar, isminde bu şekilde karar verince birde pırasalı kek diye aradım ve buldum. Biraz geç oldu ama, olsun. 
Henüz hiç birine bakmadım. Varsa bir eksiği benimkide böyle olsun. 
Bana göre güzel de oldu zaten:)) Ben yine şımarmaya başladım, şımarık mıyım neyim?:))))
Sizleri muhteşem Pırasalı Tuzlu Kek tarifimle başbaşa bırakayım...






Pırasalı Kek Malzemeleri
1,5 bardak un
 1,5 bardak yoğurt
 Yarım su bardağı sıvıyağ
 3 yumurta
 600 g. pırasa
 1,5 tatlı kaşığı tuz
 1 çay kaşığı şeker
 1 paket kabartma tozu


Pırasalı Kek Yapılışı
Pırasalar ince ince, yaklaşık 5'er mm. kalınlığında kesilir.
Un, yoğurt, sıvıyağ, 3 yumurta, tuz, şeker ve kabartma tozu (pırasa hariç tüm malzeme) mikserle çırpılır. Tamamen karıştığında harcın içine kesilmiş pırasalar ilave edilir ve tahta kaşıkla karıştırılır.
Tepsi yağlanır ve 180 ˚C'de ısıtılmış fırında 45 dakika pişirilir.
Ve afiyetle yenir, yedirilir:))